Kurban Nedir, Niçin Kesilir?
Kurban, kelime olarak “yaklaşmak” anlamına gelir. Dini bir terim olarak kurban; Allah’a yakınlaşmak maksadıyla, belirli vakitlerde, şartları taşıyan hayvanların usulüne uygun olarak kesilmesini ifade eder. Kurban, İslam’da bir ibadet şekli olup Hz. İbrahim’in sadakatini ve Allah’a teslimiyetini sembolize eden çok yönlü bir kulluk ifadesidir.
Kurban Kesmek Farz mı? Kurbanın Hükmü Nedir?
İmam Ebû Hanîfe’ye göre, kurban bayramı günlerinde temel ihtiyaçlarının dışında 96 gram altına veya buna denk mala sahip olan kimselere kurban kesmek vaciptir. Bu nisaba ulaşmakla birlikte üzerinden bir yıl geçmesi şart değildir. Diğer üç mezhepte ise kurban kesmek müekked sünnettir, yani Peygamberimizin sürekli olarak yaptığı, ancak farz olmayan ibadetlerdendir.
Kurbanın İslam’daki Yeri ve Önemi
Kur’an-ı Kerim’de kurbanın önemi şu şekilde vurgulanır:
“Rabbin için namaz kıl ve (kurban) kes!” (Kevser, 108/2)
“Biz her ümmete kurban kesmeyi meşru kıldık...” (Hac, 22/34)
“Allah’a ne etleri ne de kanları ulaşır. O’na ulaşan sadece sizin takvânızdır.” (Hac, 22/37)
Peygamberimizin Kurbanla İlgili Uygulamaları
Peygamberimiz (s.a.v.) kurban kesme ibadetini hiçbir zaman terk etmemiş, hatta yolculukta bile kurban kesmiştir. Şöyle buyurmuştur:
“Ey insanlar! Her sene her ev halkına kurban kesmek vaciptir.” (İbn Mâce)
Ayrıca kurban kesmenin Allah katındaki değerini şöyle ifade etmiştir:
“Âdemoğlunun Kurban Bayramı’nda yaptığı ibadetler içinde, Allah’a en sevimli olanı kurban kesmektir...” (Tirmizî, Edâhî)
Hadislerle Kurbanın Fazileti
Ebû Hüreyre’den rivayet edilen bir hadiste Resûlullah şöyle buyurur:
“Kim imkânı olduğu halde kurban kesmezse, bizim mescidimize yaklaşmasın.” (İbn Mâce)
Bu hadis, kurban ibadetinin ne kadar ciddi ve ihmal edilmemesi gereken bir görev olduğunu ortaya koyar.
Kurbanın Hikmeti ve Faydaları
Kurban ibadetinin pek çok hikmeti ve faydası vardır:
- Allah’a teslimiyet ve sadakat: Tıpkı Hz. İbrahim ve Hz. İsmail kıssasında olduğu gibi, Allah’ın emrine tam bir teslimiyeti sembolize eder.
- Toplumsal dayanışma: Kurban etleri, ihtiyaç sahiplerine dağıtılarak toplumsal yardımlaşma pekiştirilir.
- Nefsi terbiye: Kendi malını ve sahip olduğu şeyi Allah yolunda feda etme eğitimi verir.
- Takvâ şuurunu güçlendirme: Kurban kesme niyeti yalnızca Allah rızası olmalıdır. Çünkü Allah’a ulaşan ne et ne de kandır; sadece takvâdır.
- Ahirette sevap vesilesi: Kurbanın tüyü, kanı, boynuzu ve her uzvu, sahibine kıyamet günü sevap olarak dönecektir.
Kurban Duası
Câbir (r.a.) şöyle anlatır:
Bir Kurban Bayramı’nda, Allah Resûlü ile musallâda/namazgâhta hazır bulundum. Hutbesini tamamlayınca minberinden indi. Kurbanlık bir koç getirildi. Resûlullah onu kendi eliyle kesti. Keserken de şöyle buyurdu:
Bismillahi vallâhu ekber. Bu, benim adıma ve ümmetimden kurban kesemeyenler adınadır! (Tirmizî, Edâhî, 20/1521)
Bu hadislerin ifade ettiği hüküm Allah Resûlü’ne hastır. Bizim kestiğimiz bir kurban birden fazla kişinin yerine geçmez. Bu rivâyetlerde aynı zamanda, Fahr-i Kâinât Efendimiz’in ümmetine ne kadar düşkün olduğu da görülmektedir. Abdullâh bin Kurt (r.a.) şöyle anlatır:
Resûlullah, Efendimiz’e beş veya altı tane kurbanlık deve getirilmişti. Develer, hangimizden başlayacak diye Peygamber Efendimiz’e yaklaşmaya başladılar. Develer kesilip yanları ve başları yere düşünce Rasûlullah Efendimiz hafif sesle bir şey söyledi, ancak anlayamadım. (Önümdeki şahsa):
“−Ne buyurdu?” diye sordum:
"İsteyen bu kurbandan kesip alabilir" diye buyurdu dedi. (Ebû Dâvûd, Menâsık, 19/1765; Hâkim, IV, 246/7522)
İhramda bulunan hacılar kurbanlarını kesmedikçe, tıraş olup ihramdan çıkamadıkları gibi, memleketlerinde kurban kesecek müslümanların da Zilhicce ayının hilâli görüldükten sonra kurbanlarını kesinceye kadar saç ve tırnaklarını kestirmemeleri uygun olur.
Bu davranış, hacılara benzemek ve müslümanlar arasındaki inanç birliğinin, mümkün mertebe cihanşümûl karakterde davranış birliğine dönüşmesine katkıda bulunmak içindir.
Böyle davranmanın diğer bir hikmeti de, kurban kesen kişinin bütün hücreleriyle birlikte cehennemden âzâd olmasını sağlamaktır. Çünkü Cenâb-ı Hak, kurban edilen hayvanın her bir âzâsına mukabil, kurban kesen kulunun o uzvunu cehennemden âzâd etmektedir.
Kurban, usûlünce kesilip parçalandıktan sonra etinden yemeli ve başkalarına da ikrâm etmelidir. Cenâb-ı Hak şöyle buyurur:
“…Artık ondan, hem kendiniz yiyin, hem de yoksula, fakire yedirin!.” (Hac 22/28, 36)
"Müstehap olan, kurbanı üçe taksim edip bir kısmını evde yemek, bir kısmını eşe dosta ikrâm etmek, bir kısmını da fukaraya dağıtmaktır." (Ebû Dâvud, Edâhî, 9-10/2813)
Cemiyet içinde ihtiyaç olduğunda kurban etlerinin bir an evvel infâk edilmesi teşvik edilmiştir. Bir defâsında Resûlullâh Efendimiz (bayram hutbesinde):
“Sizden kim kurban keserse, bayramın üçüncü gününden sonra evinde kurban etinden bir şey kalmasın!”
diye buyurmuşlardı. Ertesi sene gelince sahâbîler:
“Yâ Resûlallâh! Yine geçen sene yaptığımız gibi mi yapalım?”
diye sordular. Resûlullâh Efendimiz şöyle cevap verdi:
“Bu sene kendiniz yiyiniz, başkalarına yediriniz ve daha sonra yemek için saklayınız! Geçen sene insanlar geçim sıkıntısı çekiyorlardı. Bu sebeble onlara bu hususta yardımcı olmanızı istemiştim.” (Buhârî, Edâhî, 16)
Kurban Keserken Dikkat Edilmesi Gerekenler
Kurban, dikkat ve hassasiyetle yerine getirilmesi gereken bir ibadettir. Bu konuda Resûlullah (s.a.v.) şöyle buyurur:
“Hayvanı keserken onu rahatlatın, bıçağınızı güzelce bileyin. Keseceğiniz hayvanı diğer hayvanların önünde kesmeyin.” (Müslim)
Kurban kesilirken:
- Hayvan kıbleye çevrilmeli,
- Besmele çekilmeli,
- Tekbir getirilmelidir.
Kişi kurbanını kendi elleriyle kesmeli veya vekil tayin ettiyse kesim esnasında bulunmaya özen göstermelidir.
Resûlullah Efendimiz, bıçakların bilenerek hayvanlardan gizlenmesini emretmiş ve şu tenbihte bulunmuştur:
“Biriniz hayvanını keseceği zaman, o işi hızlı yapsın!” (İbn-i Mâce, Zebâih, 3)
“Allah her şeyi en güzel şekilde yapmayı emretmiştir. Öldürdüğünüzde bile en güzel tarzda öldürünüz! Kestiğiniz zaman da kesmeyi en iyi şekilde yapınız! Her biriniz bıçağını bilesin ve hayvanını rahatlatsın!” (Müslim, Sayd, 57; Tirmizî, Diyât, 14/1409; Ebû Dâvud, Edâhî, 11-12/2815)
Burada hayvanı rahatlatmaktan maksat, hayvanı okşamak, bıçağı bileyerek hayvanın boğazına sür’atle sürüp kesimi çabuk yapmaktır.
Kurban Edilmeleri Caiz Olmayan Hayvanlar
Peygamber Efendimiz (s.a.v.) dört çeşit hayvanın kurban edilmeyeceğini belirtmiştir:
- Körlüğü açık olan hayvan
- Hastalığı belli olan hayvan
- Topallığı belirgin olan hayvan
- İlikleri kurumuş, zayıf hayvan
“Allah her işte ihsanı emretti. Kestiğinizde en güzel şekilde kesin!” (Müslim)
Urve (r.a) bir gün evlâtlarına şöyle demiştir:
“Evlâtlarım! Sakın biriniz, bir büyüğe hediye edince utanacağı bir şeyi Allah için kurban olarak takdim etmesin! Zîra Allah, büyüklerin büyüğüdür ve O, her şeyin en seçkinine ve en kıymetlisine herkesten ziyâde lâyıktır.” (Muvatta’, Hacc, 147)
Kurban, sadece bir hayvan kesimi değil; Allah’a teslimiyetin, takvânın, sadakatin ve paylaşmanın ibadetle taçlandığı bir eylemdir. Hem fert hem toplum açısından büyük manevi değeri vardır. Kurban günlerini gafletle değil, bilinçle ve ibadet ruhuyla geçirmek, bir Müslüman’ın kulluk sorumluluğudur.